Tuesday, April 10, 2007

gençlik gidecek

Elhâsıl: Gençlik gidecek. Sefâhette gitmiş ise, hem dünyada, hem âhirette binler belâ ve elemler netice verdiğini ve öyle gençler ekseriyetle sû-i istimâl ile, israfât ile gelen evhamlı hastalıkla hastahânelere ve taşkınlıklarıyla hapishânelere veya sefâlethânelere ve mânevî elemlerden gelen sıkıntılarla meyhânelere düşeceklerini anlamak isterseniz, hastahânelerden ve hapishânelerden ve kabristanlardan sorunuz. Elbette hastahânelerin ekseriyetle lisân-ı halinden, gençlik sâikasıyla israfât ve sû-i istimâlden gelen hastalıktan enînler, eyvahlar işittiğiniz gibi, hapishânelerden dahi, ekseriyetle gençliğin taşkınlık sâikasıyla gayr-i meşrû dairedeki harekâtın tokatlarını yiyen bedbaht gençlerin teessüflerini işiteceksiniz. Ve kabristanda ve mütemâdiyen oraya girenler için kapıları açılıp kapanan o âlem-i berzahta, ehl-i keşfe'l-kuburun müşâhedâtıyla ve bütün ehl-i hakikatin tasdikiyle ve şehâdetiyle, ekser azablar gençlik sû-i istimâlâtının neticesi olduğunu bileceksiniz.

Hem, nev-i insanın ekseriyetini teşkil eden ihtiyarlardan ve hastalardan sorunuz; elbette, ekseriyet-i mutlaka ile esefler, hasretler ile, "Eyvah, gençliğimizi bâd-i hevâ, belki zararlı zâyi ettik! Sakın bizim gibi yapmayınız" diyecekler. Çünkü, beş on senelik gençliğin gayr-i meşrû zevki için, dünyada çok seneler gam ve keder ve berzahta azab ve zarar ve âhirette Cehennem ve sakar belâsını çeken adam, en acınacak bir halde olduğu halde, -1- sırrıyla hiç acınmaya müstehak olamaz. Çünkü, "Zarara rızâsıyla girene merhamet edilmez ve lâyık değildir."

Cenâb-ı Hak bizi ve sizi, bu zamanın câzibedar fitnesinden kurtarsın ve muhâfaza eylesin. Âmin.

Labels: ,

 
posted by ladybird at 4:54 AM, |

11 Comments:

@

Allah râzı olsun.. çok güzel bri yazıydı. Tefekkürde bulunduk sayenizde.. .

Yazının şu sözü, vicdan sancılarıma bri merhem oldu..

[ Çünkü, "Zarara rızâsıyla girene merhamet edilmez ve lâyık değildir." ]

Çevreme baktığımda.. kimi zaman, ağlayıp feryat edecek derecede kendimi kötü hissediyorum.

Böyle bri zamanda, kalbimi korumaktan muhafaza etmekten acizken.. milllet kendi hay huyunda Hakk'a sırtını dönmüş vaziyette nefislerini tatmin etme peşindeler.

Onlara özeniyorum ister istemez.

Ama dönüp aynaya baktığımda, beni bri yaratan var.. olmalı, illâ olmalı. Tesadüf ile meydana gelmiş olamam diyorum..

Teselli buluyorum..

* * *

Bu yazıyı okumakla beraber, sen kendi hayatını yaşamana bak.. hiç kimseye kefil değilsin dedim. Herkes kendi rızası ile, bri şekilde yolunu tutturmnuş gidiyor.

Biz çevremizden gelen tahriklere yüz çevirip.. Allah'ın rızâsını arayan amellerde bulunalım.

Onlara acımamız bile, kalbimize zarardır bir bakıma.

Bu cümle ile.. şefkati kıt bri insan mizacı çiziyor olduğum düşünülmesin,

Amak-ı Hayal 'de iki bilgenin karşılıklı bri konuşması var.

İçlerinden birisi.. yanlarına gelip onların sohbetini bölen bir insan hakkında, şu hayvanın yanından kalkıp gidelim diye söz ediyor.

İnsanlaşamamış hayvan sürüleri ile dolu sokaklar.. korkuyorum, onlar gibi olmak istemiyorum. Öyleysem bile.. öyle anılmak zoruma gidiyor.

Hâlâ vakit varken, bir yolunu bulmalı.. ve Seyr-u Sülûk 'a bri adım atmalı inşâ Allah.

K. Mızrak
  At 4/11/2007 12:18 AM Anonymous Anonymous said:
“AHİR ZAMANDA GENÇ OLMAK ATEŞLER İÇİNDE OLMAKTIR.
AHİR ZAMANDA MÜ’MİN GENÇ OLMAK ATEŞLER İÇİNDE YANMAMAKTIR.
AHİR ZAMANDA MÜ’MİN GENÇ ,ATEŞLER İÇİNDE İBRAHİM MİSALİDİR.
FİRAVUN SARAYINDAKİ MUSA, ÇAĞIN ZÜLEYHALARI KARŞISINDA YUSUF MİSALİDİR.
VE ATEŞLER İÇİNDE İBRAHİM’İ YAKMAYAN ,FİRAVUN SARAYINDA MUSAYI
SAPTIRMAYAN,ZÜLEYHA KARŞISINDA YUSUFU KANDIRMAYAN SIRRA ERİLDİĞİNDE ,AHİR
ZAMANDA MÜ’MİN OLMANIN YOLU ELBETTE GÖRÜLECEKTİR”

"EN HAYIRLI GENÇ ODUR Kİ; İHTİYAR GİBİ ÖLÜMÜ DÜŞÜNÜP ÂHİRETİNE ÇALIŞARAK, GENÇLİK HEVESATINA ESİR OLMAYIP GAFLETTE BOĞULMAYANDIR”

“CENÂB-I HAK BİZİ VE SİZİ, BU ZAMANIN CAZİBEDÂR FİTNESİNDEN KURTARSIN VE MUHAFAZA EYLESİN, ÂMÎN...”
  At 4/12/2007 4:18 AM Anonymous Anonymous said:
Evet, gençlik gidecek!

İnsan çok sevdiği birisini hep yanında görmek, çok sevdiği bir şeye her zaman sahip olmak ister. Gençlik de insan hayatının en güzel evresi, hayat yolculuğunun en zevkli sürecidir. Böyle zevkli ve güzel bir dönem, bir gün olup elimizden kayıp gidiyor. Giderken de hiç farkında olmuyoruz. Ne zaman ki yokuş çıkarken daha sık nefes almak zorunda kalıyoruz, dizlerimizdeki derman azalıyor, gözlerimizdeki fer, gönlümüzdeki alev sönmeye yüz tutuyor, cildimiz buruşup saçlarımızda beyazlıklar başlıyor, işte o zaman bu nimeti kaybetmekte olduğumuzun farkına varıyoruz. Ama bu saatten sonra " gençliğim eyvah" feryatları beş para etmiyor.

Öyleyse ne yapmalı? Giden gençliği geri getirmenin hiçbir çaresi yok mu? Varsa, bunu nasıl elde edebiliriz?
İşte bu soruların cevabı, yukaradaki parçada ve onun devamı olan "gençlik rehberi"nde verilmektedir.

Bu düyadaki geçiçi gençliğe bedel ebedi ve daha güzel bir gençlik kazanmak mümkündür. Yapmamız gereken tek şey, buradaki gençliği iyi değerlendirip, ebedi gençliği kazanmaya vesile yapmaktır.

En kısa formül, "FARZLARI İŞLEYİP, BÜYÜK GÜNAHLARDAN KAÇINMAKTI"

Bu kadar az bir bedel ödeyip bu kadar büyük bir kazanç elde etmek, ancak Rabbimizin lütfu ve keremi iledir. Bu fırsatı değerlendirirsek ebedi gençliği de elde ederiz.

Her ânınız gençlik güzelliği ile dolu olsun ve de ebedi gençliğe vesile olsun efendim
"Yapmamız gereken tek şey, buradaki gençliği iyi değerlendirip, ebedi gençliği kazanmaya vesile yapmaktır."

@ Gönül Pınarı

Bizde gençlik kalmamış efendim.. kâfi nisbette, ihtiyâr 'ladığımı düşünmeye başladım şu günlerde ) Bir yönden iyi de.. Dünya, pamuk şekeri gibi görülesi değil artık.. . tadı, acı 'ymış )
  At 4/13/2007 5:41 AM Anonymous Anonymous said:
Muhterem Kâzım kardeşim,

Ben sizin yaşlandığınızı ve yaşlanacağınızı kabul etmek istemiyorum. Zira Peygamber Efendimiz,(s.a.v.) " Yaşlılar cennete giremez" diyor. İnşallah sen ve senin gibi ehli iman kardeşlerimiz 33 yaşını geçmeyecektir.

Cennet yaşı olan 33 yaşında bir insan olarak "bizde gençlik kalmamış" demeni biraz yadırgadım. İnşallah ebedî gençliği kazanmayı ümit ediyoruz ama, diğer taraftan da kaybetmek korkusunu da kalbimizden eksik etmiyoruz.

Ümitle korku arası ama, biz ümitli olmaya ağırlık verip dua edelim inşallah.

Selam ve sevgilerimle efendim.
Bloğunuz hayırlı ols.Lakin göze batan bir nokta var;osmanlıca yoğunluklu bir sitede ingilizce bir isim pek uygun düşmemiş.üstad hz.olsaydı sen ingiliz ajanımısın diyebilirdi.umarım lady,nisa ya dönüşür.
--
  At 7/03/2007 5:43 AM Anonymous Anonymous said:
Muhterem Ladybird Kardeşim

Çok uzak diyarlardan akıl ve kalbe hitap eden çok güzel hakikatleri kaleme almışsınız
Allah razı olsun
Bu hakikatları duyurduğun için teşekkürler
Nedense bizler lübe değil de hep kışra bakıyoruz
Ne denilene değilde kimin dediğine bakılıyor
Ayrıca birbirimize olmayacak şeyleri yakıştırmak ta ortak hastalık olmuş
Allah islah etsin hepimizi
İşin acı ve yanlış tarafı ise;
Hayatını hüsnü zanla geçirmiş ve hiç kimseye sui zan etmeyen hak ve hakikat sahibi birine izafeten müstear bir isim için ajan diyebilirdi yakıştırması doğrusu hiç yakışmamış
Hüsnü zan dururken sui zan etmek ölçü değildir
Ben bunu bir sürçü lisan olarak kabul ediyorum
Allaha emanet olunuz
"Ayrıca birbirimize olmayacak şeyleri yakıştırmak ta ortak hastalık olmuş. Allah islah etsin hepimizi."

@ Mehmet Abi

Âmin..

"Hayatını hüsnü zanla geçirmiş ve hiç kimseye sui zan etmeyen hak ve hakikat sahibi birine izafeten müstear bir isim için ajan diyebilirdi yakıştırması doğrusu hiç yakışmamış."

Hiç kimseye su-i zan etmeyen derken isabetli bir ifade kullanmışsınız Mehmet Abi.. benim vicdânım da sizinle aynı kanaatte.

Ladybird aradan geçen bunca zaman içinde, yorumu silebilirdi; ama silmemiş, takdiri okuyucuya bırakmış.

"Hüsnü zan dururken sui zan etmek ölçü değildir. Ben bunu bir sürçü lisan olarak kabul ediyorum."

Bu ifadeyi daha önce okumuş olduğumu anımsamama karşın, sanki ilk defa şimdi okuyormuş gibi oldum; ve neden yorum yazmamışım diye hayıflandım, yüzüm kızardı.

Müdahil tavrınız bir blog yazarı olarak şahsen beni memnun etmiş, sevindirmiştir.. bilesiniz abi. Aynı vak'a farklı bir konuda benim başıma da gelebilirdi. Siz, biz sesimizi çıkarmazsak.. her birirmizin hâli nice olur bu âlemde.

Ben de sizin hüsn-ü niyetinize istinaden, Lalezar 'ın nükte yapmış olabileceğini düşünüyorum.. demek istediğini ifade edememiş sanırım, keşke o şekilde konuşmasaymış.

Burada ne üzere tartışıyorsak, o konu hakkında mütâlââda bulunulması daha yerinde bir davranış olurdu. Ya da illâ isim ise mesele, yakıştırmada bulunmaya hâcet yoktu.

Yorumunuzla beraber şuûruna vardım vaziyetin, ve Ladybird adına üzüntü duydum. Hâlâ şaşıyor, ve hiddet duyuyorum kendime.. her yerde adalet konusunda caka satan ben, nasıl da susmuşum.
  At 7/05/2007 7:40 AM Anonymous Anonymous said:
Muhterem Kazım Bey Kardeşişm
"Gözümde ne cennet sevdası var ne de cehennem korkusu" diyebilen ve müslümanların iman selameti uğruna cehenneme bile girmeyi göze alabilen hayatının tümünü iman hizmeti yolunda en ağır şart ve zorluklarda yaşayan şefkat ve merhamet kahramanı bir büyük şahsa (başka şahıslar da olabilir) izafe edeceğimiz kelime ve cümlelere çok dikkat etmek zorunluluğumuz vardır
Bundan dolayı ben çok hassasım
Dolayısıyla Ladybird kardeşim isnada ve yakıştırmaya hoşgörüyle baksa ve yorum bile yazmasa ben duramadım ve yazdım
Aslında bunu yazan kardeşimiz de blogundan bildiğim kadarıyla çok hüsnü zan sahibi biridir
Sanırım bir espiri, dediğiniz gibi bir nükte veya kendine göre iyi niyetli bir ikaz yapmıştır
Bu kardeşimi kırmak veya incitmek için bunu yazmadım
Doğru inandığım birşeyi paylaşmak için yazdım
Hepimizin yazdığımız ve söylediklerimize çok dikkat etmemiz gerekir düşüncesiyle yazdım
Yoksa herkes bir ölçüde ölçülü bir şekilde ama sui zan etmeden kırmadan incitmeden art niyetsiz tenkit edebilir
Yapıcı tenkide açık olmalıyız
Ama hüsnü zan dururken de sui zan edilmez ve edilmemeli...
Kazım bey kardeşim sen de kendini hiç suçlama ne kadar hassas ve dikkatli de olsan arada bir senin gözünden de kaçabiliyor bişeyler demek :-)
Bu açıklamanla açığı kapattın zaten
Allah senden ve hepimizden razı olsun
Hepinize muhabbet dolu kalbi selamlar
Fiemanillah
merhaba :))

@ Mehmet Abi

"Aslında bunu yazan kardeşimiz de blogundan bildiğim kadarıyla çok hüsnü zan sahibi biridir
Sanırım bir espiri, dediğiniz gibi bir nükte veya kendine göre iyi niyetli bir ikaz yapmıştır
Bu kardeşimi kırmak veya incitmek için bunu yazmadım
Doğru inandığım birşeyi paylaşmak için yazdım"


..ben de buradan nasibimi alayım lütfen :) size katılıyorum ;)

"Kazım bey kardeşim sen de kendini hiç suçlama ne kadar hassas ve dikkatli de olsan arada bir senin gözünden de kaçabiliyor bişeyler demek :-)"

Teşekkür ederim efendim, tesellidâr konuşmuş 'sunuz; ihtiyacım varmış doğrusu :)

"Allah senden ve hepimizden razı olsun"

..duânıza âmin diyerek mukabelede bulunuyorum acizâne, saygı ve selamlarımla. ecmâin,